Göteborg Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, mikrometre boyutlarında, ışıkla çalışan dişliler geliştirdiklerini açıkladı. Bu, teknoloji dünyasında devrim yaratacak bir adım olarak görülüyor. Çünkü, üretilen bu dişliler, bir saç telinin içine sığabilecek kadar küçük ve gelecekteki mikro motorlar için büyük bir potansiyel taşıyor.
Dişliler, yaşamın hemen her alanında karşımıza çıkıyor. Saatler, arabalar, robotlar ve rüzgar türbinleri gibi pek çok teknolojik üründe bu küçük mekanizmalar kullanılır. Ancak, son 30 yıl boyunca araştırmacılar, mikro motorlar üretmek için daha da küçük dişliler geliştirmeye çalıştı. Fakat bu minyatür dişlileri hareket ettirmek için gereken tahrik sistemlerini üretmek, şimdiye kadar pek mümkün olamamıştı. Geleneksel motorlar, küçük dişlileri çalıştırmakta yetersiz kaldı ve ilerleme, 0,1 milimetre boyutunda sıkışıp kalmıştı.
Işıkla çalışan dişliler: Yeni bir dönem başlıyor
Göteborg Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu sorunu aşmak için alışılmış mekanik tahrik sistemlerini terk etti ve dişlileri lazer ışığıyla doğrudan hareket ettirmeyi başardı. Yani, dişliler artık ışıkla çalışacak şekilde tasarlanmış durumda. Araştırmacılar, optik metamalzeme adı verilen özel yapılar kullanarak, nanometre ölçeğinde ışığı kontrol edebilen mikro makineler geliştirdi.
Bu metamalzemeler, geleneksel litografi yöntemleriyle, silikon üzerinde mikroçipler oluşturularak üretildi. Dişlilerin çapı sadece birkaç on mikrometreye kadar küçültüldü. Bu dişliler, lazer ışığı ile harekete geçirilebiliyor. Işık yoğunluğuyla hız kontrolü yapılabilirken, ışığın polarizasyonu değiştirilerek dişlilerin yönü de değiştirilebiliyor.

Araştırmanın baş yazarı olan Gan Wang, Göteborg Üniversitesi’nde yumuşak madde fiziği üzerine çalışmalar yapan bir akademisyen. Wang, yeni geliştirdikleri ışıkla çalışan dişlilerin, tamamen farklı bir düşünme biçimini ortaya koyduğunu vurguluyor: “Işıkla çalışan bir dişlinin, tüm mekanizmayı hareket ettirebildiği bir dişli takımı inşa ettik. Ayrıca, bu dişliler, dönüşü doğrusal harekete dönüştürme, periyodik hareketler yapma ve mikroskobik aynalarla ışığı saptırma gibi işlevler de gerçekleştirebiliyor.“
Wang, bu yeni motorların, lazer ışığının sabit bir fiziksel temas gerektirmemesi ve kolayca kontrol edilebilmesi sayesinde, mikro ölçekte çok daha karmaşık sistemlere entegre edilebileceğini belirtiyor. Ayrıca, bu tür makinelerin mikro sistemler için büyük bir potansiyel sunduğunu söylüyor: “Mekanik yapıları, ışıkla kontrol ederek boyut engelini aşabiliriz.”
Bir saç teli kadar küçük
Yeni geliştirilen mikro motorlar o kadar küçük ki, bir saç telinin içine sığabiliyor. Gan Wang, bu yeni teknolojinin tıbbi uygulamalar için de büyük bir potansiyel taşıdığını düşünüyor. Araştırmacılar, gelecekte bu mikro motorların, hücre boyutundaki parçacıkları işleyebilecek, hatta insan vücudunda kullanılan çip üstü laboratuvar sistemlerine entegre edilebilecek hale gelmesini hayal ediyorlar.
Bir dişli çark, yalnızca 16-20 mikrometre boyutunda olabiliyor. Bu boyutta, insan hücrelerinin boyutlarıyla benzerlik gösteriyor. Wang, bu mikro motorların tıbbî alanlarda kullanılabileceğine inanıyor ve “bu motorları, insan vücudunda çeşitli akışları düzenlemek için bir pompa olarak kullanabiliriz. Ayrıca, bu tür motorlar, açılıp kapanan valfler gibi işlevler görebilir” diyor.
Bu yeni teknolojinin en önemli avantajı, ışıkla çalışan motorların mikro sistemlere kolayca entegre edilebilmesi ve oldukça küçük boyutlarda yüksek performans sergileyebilmesi. Bu da, gelecekte daha verimli, daha küçük ve daha karmaşık makinelerin üretimini mümkün kılacak. Örneğin, minyatür robotlar, mikro robot cerrahisi veya biyoteknolojik uygulamalar gibi alanlarda kullanılabilecek motorlar, tıp ve mühendislik dünyasında devrim yaratabilir.