Home » Fidan’ın mekik diplomasisi ve tespit: Savaşı Rus topraklarına taşıyacaklar
“`html
16 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşen
Ukrayna-Rusya barış görüşmeleri
ile ilgili bir yazı yazmıştım ve bazı perde arkasındaki gelişmeleri ele alarak “Rusların taleplerinin Ukrayna için ağır olduğunu” belirtmiştim.
(Putin İstanbul’da Elini Gösterdi, 20 Mayıs).
İstanbul müzakereleri sonrasında olayların gelişimi hızlandı. Putin, artan saldırılarla inisiyatifi elinde tuttuğunu gösteriyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan,
iki tarafı bir araya getirmek ve Türkiye’nin barış önerilerini sunmak için sürekli olarak başkentler arasında araziye gidiyor. Bu sırada, кризis,
Batı-Rusya geriliminden AB-Rusya karşılaşmasına doğru evrilmekte.
Avrupalı liderler, savaşı Rus topraklarına taşımanın yollarını arıyor. Bu önemli bir dönüm noktasıdır. Şimdi detaylara bakalım.
PUTİN NEDEN MASAYA OTURDU?
Rusları İstanbul’a çeken sebep,
Moskova’daki memnuniyetsizliğiydi. Trump, ABD-Rusya arasında gerçekleşen görüşmeler sonrasında “ateşkes ve barış” için herhangi bir ilerleme kaydedilemediğini fark etti. AB, ateşkes konusunda olumsuz bir tutum sergilemesi durumunda Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulayacağını duyurdu; bunu Trump’la yapılan görüşmelerde dile getirdi. Putin, Trump’ın göreve başladıktan sonra oluşan
bölünmeden yararlanıyordu. ABD-AB arasındaki farklılıklar,
Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’nin
Oval Ofis’te zorlu bir durumla karşılaşması, Washington’un her fırsatta Avrupalı liderlerle sürtüşmesi, Moskova için bir fırsat sundu. Karşı cephe bölünmüştü. Putin, bu durumu korumalıydı. Aynı zamanda Ruslar, müzakere masasında her geçen dakikanın onlara yeni bir kazanım sağlayacağını biliyordu.
Ruslar, İstanbul’da bu motivasyonla masaya oturdu fakat kısa vadede uzlaşma niyetleri pek yoktu. İstanbul’da, Ukrayna’nın önüne
koydular. Bu şartların en kritik olanı, ateşkesle ilgiliydi. Ruslar, ateşkesin gerçekleşmesi için Ukrayna’nın ülkenin doğusundaki beş bölgeden askerlerini çekmelerini ve bu toprakları Rusya’ya ait olarak tanımalarını şart koştu.
İstanbul’daki müzakerelerin ardından yapılan
Trump-Putin görüşmesi (19 Mayıs) krizin geleceği açısından kritik öneme sahip.
Putin, bu telefon görüşmesi sonrasında, “Ukrayna sorununa neden olan temel etkenlerin ortadan kaldırılması gerekiyor.” diyerek duruşunu sürdürdü. Trump ise görüşmenin hemen ardından Zelenski ve Avrupalı liderlerle bir araya geldi. Batı basınına göre, Trump, muhataplarına “Putin ateşkes ilan etmek istemiyor, çünkü savaşı kazandığına inanıyor.” şeklinde iletti. Bir adım daha ileri giderek, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar uygulanmasını istemediğini belirtti.
“Sonuçta bu benim savaşımla ilgili değil”
diyerek ifade etti.
Rusya’nın Ukrayna’ya gerçekleştirdiği büyük saldırı, bu görüşmeden sadece altı gün sonra meydana geldi.
Ukrayna, 298 drone ve 69 füzeyle vuruldu. Putin’in gözünde Trump’ın “çılgın” ve “ateşle oynamak” ifadeleriyle yaptığı gösteri tepkilerinin bir değeri yoktu. Ancak Almanya’dan gelen bir açıklama dikkat çekici bir durumu ortaya koydu.
Batı, Ukrayna’ya sadece kendi savunması için yardım etti; saldırıya geçmesi için değil. Ukrayna, bu destekle birlikte, Rusların hışmını çekmeyecek şekilde kalibre edilmiş bir yardım aldı. Ukrayna ordusuna verilen uçak ve füzelerin Rus topraklarında kullanılması yasaklandı. Menzilleri kısıtlıydı. Ukrayna, uzun zamandır bu kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyordu. Şimdi, bu durum değişiyor.
Kiev ile ortak füze üretimine başlayacaklarını açıklarken, Ukrayna’ya verilen
füzelerin menzil kısıtlamalarının kaldırıldığını
duyurdu. Bu da, Rus topraklarının yakın gelecekte hedef alınacağı anlamına geliyor.
FİDAN’IN MEKİK DİPLOMASİSİ: ADRES İSTANBUL
Bu durumda, ABD’nin geri çekilmesi ve Avrupa ülkelerinin daha fazla öne çıkması, çatışmaların Rus topraklarına da yayılabileceği bir senaryo oluşturuyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın
Moskova’dan Kiev’e uzanan barış amaçlı mekik diplomasisini, bu yeni durumu göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerekiyor.
İstanbul’da oluşturulan masayı, krizi kontrol altına alma ve mümkünse barışa giden bir kapı olarak gören Ankara, kalıcı bir anlaşmaya daha zaman olduğunu ifade ediyor. Ancak Fidan’ın dediği gibi, “Bazı formüllerimiz var. Bunları taraflarla paylaşıyoruz.” (Bu formüllerin detayı hakkında soru sorduğumda, “Önce Rus tarafına sunduk, şimdi Kiev’e sunuyoruz” bilgisi verildi.)
Bu doğrultuda önemli bir gelişme yaşandı. Avrupa, savaşın seyrine dair yeni kararlar alırken,
Fidan’ın Moskova ziyaretinin hemen ardından,
Rusya’dan “İkinci
yine İstanbul’da,
teklifi geldi. (Kaynaklarıma göre, yazının yazıldığı saat itibarıyla Ukrayna’dan henüz bir geri dönüş olmamış.)
Ancak… Ukrayna’nın İstanbul’a “Hayır” demesini beklemiyorum. Sonuçta Zelenski de ikinci tur müzakereler için, aralarında İstanbul’un da olduğu üç yer önermişti. Bu nedenle,
İstanbul’da
gerçekleşeceğine kesin gözüyle
bakılıyor. Peki, bu sefer İstanbul’da neler konuşulacak? Kaynaklarım, buluşmanın ilk tur görüşmelerinin devamı olacağını, Rusya ve Ukrayna’nın ateşkes şartlarını yazılı hale getirme konusunda anlaştığını, Rusların yazılı teklifini yakın zamanda Ukrayna’ya ileteceğini belirtti.
İkinci tur müzakerelerde bu yazılı
şartların ele alınması bekleniyor.
Ukrayna savaşı için kritik bir dönemeçteyiz. Bu savaş ya derinleşecek ya da barışa evrilecek. Önümüzdeki süreçte pek çok engel var. Endişe içinde bekliyoruz.
“`