Türkiye, geçtiğimiz yıl ekim ayında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından başlatılan süreçte kritik bir noktaya ulaştı.
Önce DEM Parti heyeti ile İmralı arasında görüşmeler gerçekleştirildi. Daha sonra terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, örgüte kendini feshetme ve silah bırakma çağrısı yaptı. Örgüt ise 12 Mayıs’ta kendini feshettiğini duyurdu.
‘Terörsüz Türkiye’ süreciyle ilgili Yeni Şafak’ta bir yazı kaleme alan İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, dikkat çeken ifadeler kullandı.
Geçmişten günümüze ülkede yaşanan terör olaylarını hatırlatan Turan, “Bugün 50 yaşında olan benim gibi insanlar, ülkenin gündemindeki çatışma ve silahlı eylemleri görmüş, can kayıplarını yaşamış, bedeller ödemiştir” şeklinde yazdı.
‘TERÖR BİR KENE GİBİ RAHATSIZ ETTİ’
“Teröre boyun eğmedik, terör bizi yenemedi, bizi yıldıramadı ama etkisini hissettirdi. Terör, sürekli bir rahatsızlık kaynağı oldu. Kışlalar, askerler, polisler, bayraklar; etkisiz hale getirilen teröristler, basılan mağaralar, ele geçirilen silahlar… Batılılar silahları yenilese de, kayıp canların yerini kimse dolduramaz…” diyen Turan, “Şimdi ‘Terörsüz Türkiye’ denildiğinde umutlanıyoruz, heyecanlanıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Çözüm süreci’ olarak adlandırılan benzer adımların daha önce atıldığını, ancak bu kez daha ileri bir noktaya gelindiğini belirten Turan, herkesin bu süreçte sorumlulukları olduğunu vurguladı.
‘ŞIMARIKLIK ZAMANI DEĞİL’
Turan, yazısına şu şekilde devam etti:
“Bu süreci tavizlerle veya pazarlıklarla değerlendirmek yanlış olur. Herkesin bu sürece sorumlulukla yaklaşması gerekiyor. Bu ciddiyet gösterilmediğinde, atılan adımların boşa gideceğini tecrübe ettik. Toplumu rahatsız eden, zafer kazanmış tavırlarla, terör örgütünün klişe söylemleriyle yapılan açıklamalara dikkat etmeliyiz. Yenilikçi, yapıcı bir tutum sergilemeli, kısa vadeli çıkarların peşinden gitmemeli, iyi niyetli çabaları boşa çıkarmamalıyız.”